İş dünyası iklim değişikliğini azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için çözümler geliştirme yeteneğine ve sorumluluğuna sahip. Düşük karbonlu ekonomiye giden eylem ve yatımlar için iş dünyası ve tüm paydaşlar arasındaki diyalog ve küresel işbirliği yolu ile net ve tutarlı bir iklim politikası oluşturulması kaçınılmaz bir zorunluluk.
Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi ve Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğinde, gerçekleşen İklim Değişikliği Zirvesi, iklim değişikliği ile mücadelede çok önemli bir karar anı olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi sonuçlarını ve Türkiye’ye yansımalarını değerlendiriliyor.
İklim Krizi Gerçek, Şu Anda Yaşıyoruz
Harekete Geçmek İçin Vakit Daralıyor!
COP27 sonrası hedefleri eyleme geçirmek ve daha iyi bir geleceği birlikte oluşturmak için buluşuyoruz.
İklim değişikliğiyle mücadele, sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahip. Geri dönüşü olmayan iklim değişikliğini önlemek istiyorsak, küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılabilmesi için emisyonlarımızı net bir şekilde azaltmamız ve düşük karbon ekonomisine geçmemiz gerekiyor.
Küresel ısınma iklim sistemimizde uzun süreli değişikliklere neden oluyor ve dünya çapında yaşamları ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Dünya çapında toplumlar, hükümetler ve iş dünyası ortak bir hedef doğrultusunda birleşti. İklim değişikliğinin etkilerine karşı ortak bir irade ortaya koyarak bu gidişatı değiştirebilir, daha iyi bir geleceği birlikte inşa edebiliriz. Ne yapmamız gerektiğini; gezegenimizi nasıl temiz, sürdürülebilir ve adil hale getireceğimizi biliyoruz. Harekete geçecek teknolojiye sahibiz. Tek ihtiyacımız, siyasi irade ve yatırım.
Mısır’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP27 de işte bu çağrıyı yaptı. “Artık konuşmayı bırakıp, somut adımlar atma zamanı” dedi.
İklim Değişikliği Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi için